top of page

Hacım Ailesi, Mehmet Hacım ve Milli Mücadele

  • Yazarın fotoğrafı: Tanju Bilgen
    Tanju Bilgen
  • 2 Ara 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 Tem 2023


Hacım ailesi, 1500'lü yıllardan (14. YY) dan bu yana Osmanlı Devleti’nin Tımarlı Sipahi olarak adlandırdığımız sistemini Kütahya sancağına bağlı olarak Uşak bölgesinde yürütmekte idi. Asker beslemek, gerektiğinde sefere asker göndermek Hacım Ailesinin yürüttüğü en önemli faaliyetlerdendi. 3 Kasım 1839 yılında Sultan Abdülmecid döneminde Tanzimat fermanı ile Tımarlı Sipahi sistemi kaldırılmıştı. Ancak Hacım Ailesi bu konuda bir gelenek ve sisteme sahiplerdi. Her ne kadar Tımarlı Sipahi dönemi bitse de bu sistemin içindeki Sipahiler (Cebel olarak da anılan askerler) hemen ortadan kalkmamıştı. Zaman geçtikçe köylerde yerleşik hayata devam etmişler ve Hacım ailesine yüzyıllardır süren Tımar sistemi bağlılıklarını sürdürmüşlerdir. Mehmet Hacım ve ailesi, Yunan işgali başlayınca, diğer bölgenin önde gelenleri gibi Padişaha baktılar. Ancak Padişah'tan gelen ferman teslim olun ve silahlarınız teslim edin şeklindeydi. Mehmet Hacım bunu kabul etmedi. Padişah'ın esaret altında olduğunu ve gelen fermanın ona ait olmadığını ve dolayısı ile geçerli olmadığını bütün Uşak ahalisine tebliğ etti. ailesini Uşak'ta güvendiği ailelerin yanlarına birer birer dağıttı. Silahlarını Şükriye’de koca evin avlusuna gömerek Isparta bölgesine çekildi. Buradan tanıdığı diğer bölgenin ileri gelen kişileri ile yazışmalar ve görüşmeler yaptı. Herkese bir an önce kuvvetlerini toplayıp harekete geçmelerini ve Yunan ile savaşmaya başlamayı salık verdi. Böylece Kuvayi Milliye birliğini oluşturup, daha önce gömdüğü silahlar ile teçhiz edip, Uşak'ta Yunan'a karşı mücadeleyi başlattı.


Kuvayi Milliye ile Yunan’a karşı olan savaş bütün Ege bölgesinde başlamış oldu. Çerkes Ethem büyük bir güç toplamıştı. Mehmet Bey’e ulak gönderdi.

“Bizim ile birlik ol, yoksa bedbaht olursun” dedi. Mehmet Bey Yunan ile savaşırken bir de Çerkes Ethem ile mücadeleye girmek yerine ince bir siyaset yaparak Çerkes Ethem’i Uşak’a çağırdı. Böylece katılacağın belirtti. Bu arada Mustafa Kemal ile yazışmalar yürüterek Ankara’nın durumunu öğrendi. Ankara çok güçlü bir hazırlık yapıyordu. Mehmet Bey Tımarlı Sipahi yapısından gelen bir aile geleneği taşıyordu. Her zaman devlet öncelikliydi. Mustafa Kemal Osmanlı Paşasıydı. Son olarak Anadolu müfettişi olarak görevlendirilmişti. Mehmet Bey, Mustafa Kemal’in birliği kurmasını çok istiyordu. Bunu da dile getiriyordu.

Mustafa Kemal’den gelen net davet çağrısı ile Ankara kuvvetlerine katıldı. İsmet bey tarafından Ege’de yürütülen kuvvet oluşturma gayretlerine direk destek verdi. Ankara tarafından kurduğu Kuvayi Milliye birliklerini yönetmesi ve kendisine de Albay rütbesi verildiği bildirildi. Mehmet bey, Çerkes Ethem’e cevap verdi ve Ankara’ya katıldığını bildirdi. Çerkes’i de davet etti. Çerkes gönderdiği haberde Mehmet Bey’e çıkıştı ve yanlış yaptığı yazdı.

Mehmet Bey rahatlamıştı. Bundan sonra tek mücadelesi Ankara Milli Kuvvetlerine Kuvayi Milliye Uşak alayı olarak destek vermek ve Yunan’ı geldiği yere göndermekti.

Bu savaş 1 Eylül 1922 tarihine Yunan’ı Uşaktan defedene kadar devam etti.




 
 
 

Yorumlar


bottom of page